Bursa; 07.02.2008
BA-BS FORMLARI VEYA DENETİM BÖYLE Mİ OLMALI?
Bu yazımız, yine esas mesleğimizle, muhasebecilikle ilgili olacaktır. Konumuz Ba-Bs formları.
Yazımıza başlamadan önce Nasrettin Hoca’nın meşhur bir evim dar hikayesi vardır. Onu hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum.
Hoca hikayelerinde, bazan eşi bir dünya güzeli ve huy bakımından da dünya tatlısı olur, bazan da bir cadı. Her şeyden şikayet eder. Hikayemiz kimi zaman hoca ve eşi ile ilgili olur, kimi zaman da halktan birinin şikayeti ve hocanın çözümü olur. Biz, olayın hocanın başından geçtiği ile ilgili olarak kurgumuzu yaptık.
Hikaye bu ya , hocanın eşi bir gün evinin küçük olduğundan , dar olduğundan erğğğHkakakakakaekkakakbahseder. Hoca birgün ses çıkarmaz, iki gün ses çıkarmaz. Üçüncü gün akşam yatacakları zaman Hoca, evin köpeğini içeri alır. Şikayetler daha artar. Dördüncü gün eşeği, beşinci gün, katırı, altıncı gün iki sığırı içeri alır. Feryat figan göğe çıkmıştır.
Derken bir gün içerideki bütün hayvanları dışarı çıkarır. Ertesi gün, hoca bir şey söylemeden eşi ( Aman hocam, bizim evimiz ne kadar büyükmüş de benim haberim yokmuş) der.
Bizim Maliye Bakanlığı da galiba ayni esasları takibediyor.
Yıllardır, senede bir defa doldurulan Ba ve Bs formları vardır. Daha önceki yıllarda muhtelif firmaların mal alış ve satışları belli bir tutarı aşıyorsa bu formlar doldurulur ve Maliye Bakanlığına gönderilirdi. Yılda bir defa da olsa muhasebe mesleğini yürütenler için bu çok ama çok büyük bir külfetti. Bildirim sınırı da 30 milyar gibi bir rakamdı.
Bu sene, 381 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği bir bomba gibi gündeme düştü. Ba ve Bs formlarında bildirim sınırı 8.000 YTL: ye indirildi. 2007 yılı ile ilgili bildirimler Şubat ayı sonuna kadar verilecektir. Ayrıca mükellefler bildirim formlarını aylık dönemler halinde düzenleyecek ve takip eden ayın 5 inci günü akşamına kadar vereceklerdir hükmü getirildi.
Hadi bakalım, buyurun cenaze namazına.
Neyse , iki gün sonra gerek meslektaşların cep telefonlarına ve gerekse mail adreslerine başka bir mesaj geldi. 2007 yılına ait Ba ve Bs formlarının Haziran ayı sonuna kadar verilmesi sağlanmıştır diye.
Nasıl, olay Nasrettin Hocanın yukarıda anlattığımız hikayesine benziyor değil mi? Meslektaşlar , bir rahatladılar, bir rahatladılar ki sormayın.
Gelelim Ba-Bs formları ile ilgili yeni düzenlemenin bazı mahzurlarına.
1. Bundan sonra, bu formlar aylık olarak verilecekse, her işletmede şöyle bir kadro oluşmalıdır. A. Bir üretici işçi B. Bir muhasebeci C. Bir de ba – bs formlarını düzenleyecek ve Maliyeye gönderecek eleman.
2. Bildirimler her ayın 5 ine kadar verilecek, tabii Maliye Bakanlığında bildirimlerde geçen firmalar, karşı firmaların bilgileri ile herhalde bir bilgisayar programı aracılığı ile kontrol edilecek. Bu bir bakımdan çok iyi. Naylon faturacıları, hataları , hatalıları yakalamaya yarayacak, ancak bildirimi yanlış dolduranlar için kötü olacak, yanlıştan dönüş zor olacak. Dediğim gibi bildirimi dolduracak çok dikkatli ayrı bir eleman istihdamı gerekecek. Bu da Türkiyedeki istihdam problemini halletmek için ayrı bir çözüm galiba. Zavallı muhasebeciler ne yapacak bilmem?
3. Eğer bu bildirimler Maliye Bakanlığında kontrol edilmeyecekse boşu boşuna doldurulmuş, hazırlanmış olmayacak mi?
Bana göre yeni iş yükü getirmek yerine başka bir çözüm olabilir?
1. Ba ve Bs formları tanzimi yerine, o zaman elektronik fatura düzenini getirin, her faturanın bir sureti , otomatik olarak Maliye Bakanlığında olsun. Yalnız, işletmelerin ticari sırlarının bakanlık tarafından açığa çıkarılmayacağı garantisini verin.
2. Bu sisteme iş adamları karşı çıkar, ticari sırlarımız, müşterilerimiz başkalarının eline geçer diye. Dolayısıyla bu sistemin de uygulanması çok zordur.
3. Ancak aylık kontrol için ve dünyanın elektronik kontrola geçtiği bugünlerde böyle bir sistem kurulması gerekebilir.
4. Eskiden olduğu gibi bildirimler yıllık olarak tanzim edilebilir.
5. Veya Maliye Bakanlığı elemanları artık vergi dairelerinde oturmaz, denetim elemanları da bütün gün sokak sokak dolaşıp denetimde bulunurlar.
6. Hatırlıyorum, eskiden SSK müfettişleri ki aralarında benim sınıf arkadaşlarım da vardı. Sokak sokak dolaşıp önüne gelenleri kontrol ederlerdi. Hatta, bir gün arkadaşlarım benim firmama da gelmiş ve seni de kontrol edeceğiz demişlerdi.
7. Ancak, bütün bildirimler vs. tamam da esas önemli olan HALK İLE DEVLET ARTIK BİRBİRİNE İNANSIN.
Mükellefler vergi kaçırmasın, kaçıranlara mani olsun, devlet de halkına inansın diyelim ve daha fazla bir şeyler yazmadan , ağzımızdan kaçırmadan yazıya son verelim.
Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca