Bursa; 02.07.2008
ELEKTRİK ZAMMI
Temmuz ayından itibaren gerek sanayicileri ve gerekse halkı elektrik çarptı. Elektriğe % 22 zam geldi.
Maalesef; insan kendisi birtakım bilgilere sahipse bazı konularda, kamuoyu ile aynı düşüncede olamıyor. Diğer yandan ise halktan biri olarak o zam, sizi de çarpıyor. Hadi bakalım kolay gelsin. Buna sakal – bıyık veya iki ucu pis değnek hikayeleri ile ancak cevap verilebilir.
Türkiye’de zamanında yapılamayan enerji yatırımları ülkeyi bugünlere getirdi. Tabii, ülkedeki sermaye birikiminin gerektiği kadar olmaması da yatırımlara büyük bir engeldir.
Zamanında hidrolik santrallerimizi yani barajlara bağlı, su ile çalışan santralleri yapamadık. İlk yatırımdan sonra maliyeti 3-5 kuruşa elektrik elde etmek mümkün olan bir yatırım tipi bu.
Bütün elektriğimizi de barajlardan elde edemeyiz. Bunu da bilelim de spekülasyonlara gelmeyelim. Sadece barajdan elde edilen elektrik ancak ve ancak daha 100 milyar kw/s kadar olabilir.
21.inci yüzyıla geldik. Birden bire çok temiz ve çevreci bir millet olduk. O tozlu, kirli, pis kömür santrallarına yatırımdan da vazgeçtik. Oysa, yanlış hatırlamıyorsam Türkiye’nin 5 milyar ton kömür rezervi var. Bu kömürü çıkarıp, lavarlarda yıkayarak ve santrallerde elektron filtreleri kullanarak elektrik üretebiliriz. Ne yazık ki bunu da gerektiği kadar yapmıyoruz.
Atom santralları en verimli, en ucuz elektrik üreten santraller, maalesef 50 yıldır, önce soğuk savaşın casuslarının ve 5.kol faaliyetlerinin etkisiyle, şimdi ise kendilerini dünya vatandaşı sayan entel (entellektüel değil) gazete aydınlarımız ve çevrecilerin etkisi ile hala atom santralleri yapılamıyor.
Ne yapıyoruz?
Doğalgaz santralleri.
Tamamen dışa bağlı.
Sadece çıplak maliyeti kw/s. Başına 15 kuruş, ilaveten % 2 TRT payı, iletim sistem bedeli, dağıtım sistem bedeli, KDV. , sayaç okuma bedeli, bilmem ne bedeli vs. vs. vs.
Özel sektör, üretimini dengeleme uygulama yönetmeliğine göre günlük fiyatla satıyor.
Devlet, sabit fiyatla satıyor ve tabii ki korkunç bir zarar ediyor.
Böyle bakınca zam, üretici ve dağıtıcı açısından haklı.
Buradan başka bir konuya geçelim.
Sanayi sektöründe maliyetler içinde elektriğin payı nedir acaba?
Zamdan önce Zamdan Sonra
Dokuma sanayinde % 3 % 3,6
Tekstil boya aprede % 7 -12 % 8,5 – 14,5
Makine imalat sanayinde % 1 –2 % 1,2 –2,5
Bazı özel sanayi kollarında % 30 larda % 37 – 38
İşte; burada elektrik enerji fiyatlarının maliyetlere etkisini görüyoruz.
Türk sanayicisi; zaten dünya ile büyük rekabet içinde. Şimdi sanayinin rekabet gücü biraz daha azalacak. Azalmayacak mı?
Tabi ki rekabet gücü azalacak.
Maalesef vergi toplayamayan devletimiz, elektrikte görüldüğü gibi (yani TRT payı, iletim sistem kullanım bedeli, dağıtım sistem kullanım bedeli, sayaç okuma bedeli, KDV., doğalgaz da ÖTV., petrolde %200 lere varan dolaylı vergiler gibi), dolaylı vergilere dayanarak gelir elde etmeye çalışıyor. Olan da Türk sanayicisine oluyor.
Ne yapmak lazım?
a) Enerjide hiç olmazsa ihracat desteği olarak ya bu vergiler kaldırılır veya kesin olarak iade edilir.
b) Ucuz ve yenilenebilir enerji konusunda yatırımlar teşvik edilebilir.
c) Yahut da kahraman milletimin, cesur, savaşçı, gözüpek, örnek sanayicileri kanlarının son damlasına kadar savaşacaklar, bizler de onları kalbimizden destekleyeceğiz.
Başka ne yapalım? Fikri olan var mı?
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR
CEVDET AKÇAKOCA