Bursa,20.12.2001
NAYLON FATURA (SMIYB) VE HATALI TESBITLER
Son zamanlarda naylon fatura (SMIYB) düzenleyen ve kullananlarla ilgili birçok yazilar yazildi. Halen yaziliyor. Korkunç senaryolari yazili ve görsel basinda görüyor, okuyor ve hayretler içinde kaliyoruz. Naylon fatura kullanan ve düzenleyenlerle ilgili olarak Maliye Bakanliginin bir listesi bulundugu dünya-alemce biliniyor. Tabii siradan mükellef bu listeye ulasamiyor. Ulasilamayan ve gizli olan bu listedeki firmalardan alis veris ettiniz mi, bunlardan mal alanlardan mal aldiniz mi – YANDINIZ KI NE YANDINIZ. Firmanizi hemen kapatin daha iyi.
Zaten, üretime ticarete ne lüzum var canim. Yakin bu sahtekarlarin canini.
Peki , madem ki öyle, hadi bakalim. Bir senaryo yapalim. Sööyle bir naylon fatura nereye kadar uzaniyor, neleri kilitliyor görelim. Bu senaryoda, canlandirdigimiz tesbitlerin nerelerinde yanlis var, hata var, kendimize göre irdeleyelim. Ne derecede dogru irdeledigimizi ise yaziyi okuyanlar degerlendirsin. ( Örnegimizin gerçek olmadigini, sadece bir senaryo oldugunu unutmayalim, illa da böyle bir örnek var demek istemeyebiliriz. Aynen komplo teorisi yazanlar gibi bu tesbitimizi de burada belirtelim.)
1. Denetim elemani Veli Yazar, aldigi bir ihbari degerlendirerek, 1996 yili kayitlari ile
ilgili olarak Iplik Tüccari Ali Kahya’yi ariyor. Ihbara göre Ali Kahya, 1996 yilinda piyasaya naylon fatura sürmüstür. Denetim elemanimiz mükellefi 2001 yilinda aramaktadir. Nayloncu oldugu ihbar ve iddia edilen Ali Kahya isyerini 1999 yilinda kapatmistir ve artik bu ilde yoktur. Nerede bulundugu bilinmemektedir. Adam yok, yok iste.
Denetim elemanimiz, ilgili yasa maddeleri geregince isbu Ali Kahya’yi adresine
Ulasilamadigindan SMIYB düzenleyen kisi olarak degerlendiriyor. Maliye Bakanliginin listesine kaydedilmesini sagliyor, mükellefe ulasamadigindan bu mükelleften mal satin alan herkes SMIYB (naylon fatura) kullanmis sayilmaktadir artik.
2. Bundan sonra, diger bir denetim elemanimiz Mehmet Yakalar, mükellef Dokuma
A.S. nin 1996 yili belgelerini incelerken, listeye kaydedilmis olan Ali Kahya’dan hammadde alindigini tesbit ediyor. Derhal , (SMIYB) naylon fatura kullanildigina dair raporunu yaziyor. Böylece mükellef Dokuma A.S. den naylon faturaya isabet eden KDV yi cezalhi olarak istedigi gibi, bir de bu mal alimi gerçek olmadigi için Kurumlar Vergisi matrah farki da çikariyor, böylece devletin kaybi olan vergilerin cezasiyla tahsil edilmesini sagliyor. Mükellef, Dokuma A.S. de mahkemeye basvuruyor. Bu arada, mükellef Dokuma A.S. de SMIYB (Naylon fatura) kullananlar listesine kaydediliyor mu? Kaydediliyor.
3. Bitmedi, bitmedi. Bu defa, bir baska Denetim Elemani Hüseyin Tutar, Konfeksiyon
Limited Sirketinin 1996 yili hesaplarini incelerken, Dokuma A.S. den ayni yil içinde mal aliminin yapildigini tesbit eder. Meshur listemize ve daha önceki raporlara atifta bulunarak (yani daha önceki raporlarda Ali Kahya ve Dokuma A.S. nin bulundugundan, bunlarin naylon fatura (SMIYB) düzenleyen ve kullananlar oldugundan sözederek) Konfeksiyon Limited Sirketinin de SMIYB (Naylon fatura) kullandigini belirtir. Ancak Hüseyin Tutar, biraz daha degisik bir düsünce tarzi ile, mal aliminin gerçek olabilecegini, çünkü imalat oldugunu, öyle ise malin bir baskasindan , faturanin ise Dokuma A.S.den alindigini düsünmüs ve sadece cezali olarak KDV yi geri isteyen bir rapor yazmistir. Bu arada tabii ki Konfeksiyon LTD. STI de SMIYB kullanananlar listesine girer.
Simdi, buraya kadar olan senaryomuzdan sonra gelelim sorularimiza.
1. Mükellefe herhangi bir sekilde ulasilamadiginda, mükellef bulunamadiginda
SMIYB (naylon fatura) düzenleyen olarak sayiliyor. Öyle ise 5 yil sonra degil, hemen ayni yil veya ertesi yil inceleme yapilsa idi mükellefe ulasilamayacak mi idi? Diger yandan, ALINAN MALLARIN SAHTE FATURA ILE BELGELENDIGI YOLUNDA SOMUT BIR TESBIT BULUNMAKSIZIN YAPILAN TARHIYATTA ISABET YOKTUR seklinde muhtelif DANISTAY KARARLARININ DA göz önüne alinmasi gerekir kanaatindeyim.
2. Diger bir aksakliga geçelim. Hadi, diyelim ki birinci safhadaki mükellef
Hakikaten naylon faturaci, ikinci safhadaki mükelleften KDV ve Kurumlar Vergisini tahakkuk ettirdiniz. O takdirde, bu kisiden mal alan 3. safhadaki mükellefin aldigi mal gerçek hale gelmedi mi? Devletin kaybi bir önceki safhada karsilandi. Bir sonraki safhadaki kisiden tekrar Katma Deger Vergisi taleb etmek mükerrer yani tekraren yani ikinci defa vergi alinmasi sonucunu dogurmuyor mu? Ayrica, diger safhalardaki mükellefler , eger hakikaten mal almissa , mal aldigi kisinin nayloncu oldugunu nereden bilecek. O halde, yasal olan bu 3 ve daha sonraki safhalardaki faturalara , alimlara karsi yazilan raporlar neden yasal olsun? Nitekim vergi mahkemeleri ve Danistay bu tip raporlari reddetmektedir.
Su phalde, bu tip incelemelerde denetim elemanlarinin biraz daha dikkatli olmasi, ÇÜRÜK ELMALARI iyi bir sekilde ayiklamasi gerekir.
Aksi takdirde ne olur?
a. Hakikaten mal almis insanlari, linç etmis, sevkini kirmis olursunuz.
b. Ekonomiyi durdurursunuz.
c. Mahkemeler, bu tip tesbitlerin yanlis olduguna dair muhtelif kararlar geregince böyle raporlari reddeder. Bu defa hakikaten saygin, hakikaten milletin gözbebegi olan bazi müesseselerin sayginligina gölge düser.
Ülkemizde, son birkaç senedir yasanan olaylarin biraz daha degisik gözle
Irdelenmesi, bundan sonraki gerek incelemelerde ve gerekse liste ve kayit olaylarinda daha dikkatli davranilmasini saglayacak bir takim YASAL VE PSIKOLOJIK düzenlemeler sarttir. Psikolojik kelimesini bilhassa kullaniyorum. Çünkü, duyumlar, dedikodular, varsayimlar ve eksik bilgilerle yapilan lincin artik durmasi kanaatindeyim.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müsavir