Bursa; 03.11.2008
Yabancı Sermayeli Ortaklıklar
Bugün biraz masal anlatalım, sayın okuyucular, ne dersiniz?
Gerek bağımlı çalışırken ve gerekse kendi işimi kurup danışmanlık yaparken birçok yabancı sermayeli ortaklıklarla ilişkim oldu. Birkaç tane de yabancı sermayeli Türk ortaklı şirket kuruluşunun da içinde bulundum.
Türk firmalarının yabancılarla ortaklıklarında daima çok dikkatli olmalarını önerdim. Yabancılarla ortaklıklarda muhakkak bir avukat ve bir SMMM veya YMM’nin birlikte yapacakları ana sözleşme olmalı, sözleşmede özellikle
a) Alış veya satışların sadece yabancı firma ile yapılmayacağı
b) Sermaye artışlarının özellikle yabancı ortağın lehine ve hissesini arttıracak veya hakimiyeti ele geçirecek şekilde olmayacağı
c) Herhangi bir krizde, yabancı ortağın kesinlikle Türkiye’deki firmayı destekleyeceği, gerekirse kredi temininde kefalet vereceği gibi hükümler konulmalıdır.
Aksi takdirde ne olur?
1) Eğer, sermaye artışının kesinlikle eşit olacağı, veya bir ortağın payının diğerinden fazla
olmayacağı gibi bir hüküm konmazsa kriz zamanında veya herhangi bir sebeple yapılan sermaye artışlarında özellikle yabancı ortak şirketi ele geçirebilir?
2) Şirketin gerek alış ve gerekse satışlarında belli bir miktardan veya yüzdeden fazlasının tek bir şirkete hele yabancı ortağın şirketlerine olamayacağı hükmü konulmazsa ne olur?
a) Olmayacak zamanda birdenbire yabancı ortağın sahip olduğu firma, hammadde göndermeyebilir.
b) Birdenbire yabancı ortağın sahip olduğu şirket, alımları kısabilir.
İşte bu gibi basit sebepler yüzünden firma çalışamaz hale gelir ve yerli ortağın elinden çıkar.
Bunları neden mi yazdım?
Hiiiç, bugün 3 Aralık 2008 Çarşamba.
Bilhassa otomotivde ve otomotiv yan sanayiinde siparişler durmuş diye bir haber okuyunca bunları yazmak geldi içimden.
Arkadaşlar, globalleşme, dünyaya açılma tamam da gümrük birliğine girer gibi bütün kozları karşı tarafa vererek açılmak değil. Bilmem anlatabiliyor muyum.
Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca
