Bursa; 04.12.2008
Vakıflara Üyelik Genelgesi
Daha önceki bir yazımızda Anayasa Mahkemesinin 28.06.2008 tarih ve 26920 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararı ile Medeni Kanunun “Vakıflarda üyelik olmaz” hükmünün iptal edildiğini ve vakıflara üyelik yolunun açıldığını yazmıştık.
Bize göre, Anayasa Mahkemesinin bu kararı doğru bir karardır. 20 sene önce, şimdi bir kısmı vefat etmiş 43 arkadaşımızla birlikte mezun olduğumuz Bursa Ticaret Lisesine hizmet için BUTİVAK adında bir vakıf kurmuştuk. Ama acemilik mi diyelim, o günkü mevzuat veya bizi yönlendirenlerin etkisiyle mi? Şimdi bilemiyorum. Üyelik konusuna pek önem vermemiştik.
Okulumuza bilgisayar sınıfları, çok amaçlı salonlar, Atatürk köşesi, spor sahası, talebelere burslar gibi milyarlarca liralık yardımlar yapabildik. Fakat zamanla baktık ki sayımız azalmış. Toplantılarımıza her yıl geçtikçe gelen katılan sayısı azalmaya başladı. İşte o zaman, üye kaydı meselesinin önemini anladık. Son üye de vefat edince vakfımız bütün mal varlığı ile devletin olacak. Ne dereceye kadar verimli olacak? Kestirmek mümkün değil. Bu sebeple, biz Anayasa Mahkemesinin bu kararına sevindik. İnşallah vakfımıza üye kaydedeceğiz.
Tabii, Anayasa Mahkemesinin bu kararından sonra TBMM, yeni bir düzenleme yapması gerekiyor. Bu düzenleme yapılıncaya kadar da Vakıflar Genel Müdürlüğü meydanı boş bırakmayarak 2008/14 sayılı genelge ile bir düzenleme yapmıştır.
Bu genelgeye göre
Vakıf genelinde üyelikle ilgili hüküm bulunan vakıflar üye alımı yapabilecektir.
Yine aynı genelgeye göre, genelgede bahsedilen suçlardan mahkûm olanların yöneticiliklerine son verilecektir.
Söz konusu genelge aynen aşağıya alınmıştır. Bu genelgeye göre üyelik konusunda yapılacak düzenlemeler bir takım problemleri çözecektir.
Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca
T.C
BAŞBAKANLIK
Vakıflar Genel Müdürlüğü
Sayı: B.02.1.VGM.0.12.00.319.99.06/5003-13704 14/10/2008
Konu: Vakıf yöneticileri ve vakıflarda üyelik
GENELGE
2008/14
Vakıflarda üyelik ve vakıf yöneticisi olamayacaklara ilişkin aşağıdaki hususlara titizlikle uyulması gerekmektedir.
Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 101. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “vakıflarda üyelik olmaz” hükmü, Anayasa Mahkemesinin 28/06/2008 tarih ve 26920 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile iptal edilmiştir. Bu kapsamda;
a) Vakıf senedinde üyelikle ilgili hüküm bulunan vakıflar üye alımı yapabileceklerdir.
b) Vakıf senetlerinde 01/01/2002 tarihinden önce üyelikle ilgili hüküm bulunan ancak Türk Medeni Kanunun “vakıflarda üyelik olmaz” hükmü nedeniyle, senetlerinden üyelik hükümlerini çıkaran vakıflar, senet değişikliği yapmak suretiyle, konuya ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesini müteakip üye alabileceklerdir.
5737 sayılı Vakıflar Kanununun 9. maddesinde yer alan; “vakıflarda hırsızlık, nitelikli hırsızlık, yağma , nitelikli yağma, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, zimmet, rüşvet, sahtecilik, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, güveni kötüye kullanma, kaçakçılık suçları ile Devletin güvenliğine karşı işlenen suçların birinden mahkûm olanlar yönetici olamazlar. Vakıf yöneticisi seçildikten sonra yukarıdaki suçlardan mahkûm olanların yöneticiliği sona erer.” Hükmü gereğince; vakıf yöneticilerinden 27/02/2008 tarihinden sonraki tarihi taşıyan adli sicil kaydı istenmek suretiyle, anılan maddede yer alan suçlardan mahkûm olanların yöneticiliklerine son verilecektir.
Bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.