Bursa, 02.Nisan.2009
YÖNETİM KURULU ÜCRETLERİNDE BAĞ-KUR PRİM İNDİRİMİ GİDER OLMALIDIR.
Ülkemizde, herkesin bildiği gibi bir Sosyal Güvenlik Mevzuatı devrimi olmuştur. 5754 Sayılı Kanunla yapılan değişikliklerden sonra 5510 Sayılı SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU tatbik edilmeye başlanmıştır.
Söz konusu kanunun 4. üncü maddesi sigortalı sayılanları tek tek saymıştır. Bu sayılanlar arasında 4 üncü maddenin 3. fıkrasında şirket ortaklarının sigortalılık durumu şöyle düzenlenmiştir.
** Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları……..sigortalı sayılırlar denilmiştir.
Bu madde ile eskiden bağkurlu olan bazı şirket ortakları, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi ortakları gibi yukarıdaki maddede sayılan şirket ortakları sigortalı sayılarak 4/b sigortalısı diye anılmaya başlanmıştır.
Şirketlerde umumiyetle genel kurul veya ortaklar kurulu kararı ile yukarıda 4/b maddesinde sayılan ortaklara belirli bir ücret verilmekte ve bu ortaklar aynı zamanda sigortalı (yani eski yasaya göre bağ-kur sigortalısı) sayılmakta olup yine 5510 sayılı kanunun 80 inci maddesinin j bendinin b alt bendine göre şirkette çalışan en yüksek ücretlinin ödediği kadar prim ödeyecektir.
Tatbikatta, yukarıda sayılan yönetim kurulu üyesi ve şirket ortakları , şirketten bu işleri sebebiyle ücretlerini alıyorlar ve sonra da 5510 sayılı kanunun 4/b maddesi gereğince hesaplanan sigorta primini elden veya banka ile eski bağ-kur, yeni sosyal güvenlik kurumu – bağ kur şubelerine ödemektedirler. Eğer başka ticari kazancı varsa ertesi sene beyanname verdiklerinde ödedikleri bağ kur (sosyal güvenlik kurumu primlerini) beyanname üzerindeki kazançlarından indirmektedirler.
Şimdi bu kadar açıklamadan sonra gelelim vergi yasalarındaki duruma:
Önce 5520 sayılı kurumlar vergisi kanununa bakalım.
5520 sayılı kurumlar vergisi kanununun 6 ıncı maddesi safi kurum kazancının , Gelir vergisi kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanarak tesbit edileceğini belirtmektedir.
193 sayılı gelir vergisi kanunumuzun 40 ıncı maddesi ticari kazancın tesbitinde indirilecek giderleri saymaktadır.
Bunlar arasında 40/2 maddesinde hizmetli ve işçilerin işyerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı indirilecek giderler arasında sayılmıştır.
Aynı kanunun 41 inci maddesi ise gider kabul edilmeyen ödemeleri düzenlemiş olup teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatları gider kabul edilmeyen ödemeler olarak saymıştır.
Bu hükme bakarak eskiden olduğu gibi anonim , limited veya diğer şirketlerin yönetim kurulu üyeleri ve ortaklarına ait bağ-kur (sosyal güvenlik sigorta) primleri de kanunen kabul edilmeyen gider olarak düşünülmektedir.
Oysa bunların da yeni sosyal güvenlik mevzuatından sonra diğer işçilik ücret ve masraflarından farkı kalmamıştır.
Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, limited şirket ortak-müdürleri ve kanunda sayılan diğer şirket tiplerindeki ortaklara genel kurul veya ortaklar kurulu kararları ile tesbit edilen maaş, ücret ve hakkı huzur bedellerinden kesilen sosyal güvenlik kurumu primlerinin de masraflar içine alınarak şirketler tarafından ödenmesi hem daha kolay olacak, hem de söz konusu kişilerin herhangi bir şekilde ödemede gecikmelerini önleyecek, sosyal güvenlik kurumlarına ödemelerde en fazla gecikme bulunan bağ kur prim ödemelerini daha düzenli hale getirecektir.
Gerek sosyal güvenlik kurumu yasasında ve gerekse gelir ve kurumlar vergisi yasalarında bu konunun düzenlenerek ortak ve yönetim kurullarına ait eski bağ kur yeni sosyal güvenlik kurumu primi ödemelerinin şirketler tarafından yapılmasını ve masraf kabulünü sağlayacak hükümlerin konulması gerekmektedir kanaatindeyim.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir