Bursa, 01.Ekim.2009
VARLIK BARIŞI VE EKONOMİK KRİZ
VARLIK BARIŞI UZATILDI.
Bu sütunlarda, birkaç defa 5811 sayılı Varlık Barışı yasası konusunda yazdık ve mükelleflerin bu yasadan faydalanmasını tavsiye ettik.
Varlık barışı kanunu ile mükelleflere 2004 yılı ile 2007 yılları arasını kapsayacak şekilde bir güvenlik önlemi getirilmiş ve mükellefler beyan ettikleri yurt içi ve yurt dışındaki kayıt dışı para, döviz, menkul, altın ve taşınmazlar gibi varlıkların %5 i kadar bir tutarı,
Yurtdışı varlıkların ise %2 si kadar bir tutarı vergi dairelerine beyan tarihinden itibaren bir ay içinde ödeyecekler, böylece 2004-2007 yıllarına ait yapılacak incelemelerde tarh edilecek vergi, ceza ve gecikme faizlerini ödemeyeceklerdir. Kanun kapsamında her türlü matrah farkından doğabilecek kurumlar vergisi, gelir vergisi, kdv, stopaj gelir vergileri varlık barışı ile beyan edilen tutardan mahsup edilecektir.
Yasanın ana fikri budur.
Mükelleflerin bir kısmı 30 Eylül 2009 tarihine kadar beyanda bulundular. Tam 30.09.2009 tarihinde varlık barışında bildirim ve beyan süreleri 31.12.2009 tarihine kadar uzatıldı. Bu konudaki Bakanlar Kurulu kararı da 30.,09.2009 tarih ve 27362 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tabii, her zamanki gibi eksik bir düzenleme yapılmış oldu ve bir çok haksızlık doğdu. Yine aynı mantık, devlete itimadı sarsmak için bilerek yapılıyor gibi sanki özellikle eksik yasa çıkarılıyor.
1. Daha önce beyanda bulunan mükellefler yasa gereği doğan vergiyi bir aylık süre içinde ödemek mecburiyetindedirler. İşte buu, bir şekilde görevini zamanında yerine getirmeye çalışanlar için bir haksızlıktır. Yasanın süresini uzatanlar, daha önce beyanda bulunanların ödeme süresini de uzatmalıydılar. Böyle bir ayağı eksik, eşitlik ilkelerini göz önünde bulundurmayan uygulamalar devlete itimadı sarsmaktadır.
2. İşte bu yüzden mükellefler, vergi görevlerini zamanında yerine getirmemektedirler. Artık ülkemizdeki sıradan mükellefte öyle bir kanaat oluştu ki verginizi zamanında öderseniz akılsız (enayi) konumuna düşersiniz. Bu da vergi ödemede veya vergisel görevleri yerine getirmede en önemli direnci oluşturuyor.
3. Yine de varlık barışı yasasından yararlanmayı gerek yurtiçindeki mükellefler ve gerekse de bilhassa yurtdışında varlığı bulunanlar için tavsiye ediyoruz. Bakın sevgili mükellefler, bir şekilde varlığı bulunanlar, bütün dünya VERGİ CENNETLERİ’ni ortadan kaldırma konusunda anlaştı. Artık İsviçre bankaları bile para gizleyemeyecek. Bu paralarınızı, varlıklarınızı beyan etmezseniz en az %30 vergi ödeyeceksiniz. Yapılacak incelemelerde ayrıca kaçakçılık cezaları , gecikme cezaları gibi cezalar da verilecektir. Bu son fırsattır, şarkıdaki gibi son fasıldır. Böyle biline!
B. DÜNYA EKONOMİK KRİZİ VE TÜRKİYEDEKİ RAMAZAN ETKİSİ:
Ağustos ayı başında ülkemizde ekonomik krizin etkileri azalmış görünüyordu , bir hareket başlamıştı. Ancak, ramazan ile birlikte ne olduysa oldu! Bir anda piyasa durdu. Ödemeler kesildi, işler yavaşladı, ne yavaşlaması basbayağı duvara toslamış gibi oldu.
Küçük işletmeler tam tabirle, meteliğe kurşun atmaya başladı, tahsilat yapamaz, ödemelerini de yerine getiremez oldu.
Fakat bu arada ramazan bayramı dolayısıyla neler gördük?
Gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışı bayram turları tıklım tıklım dolu idi. İstanbula gelen ve giden yollar kalabalıktan gelen gidenden tıkanmış, , terminallerdeki otobüslerde, otellerde, uçaklarda yer bulmak ne mümkün!...
Bu tesbitlerim sonucunda öyle zannediyorum ki, yurtdışı ve yurtiçi seyahate çıkanlar, ödemelerini durdurmuşlar ve keyfine bakmışlar. Ama, onlar keyfine bakarken ekonomi ızdırap içine düştü, büyük sıkıntılar doğdu.
Ekim ayına geldik, artık herkesin tatil modundan çıkması gerekiyor. Lütfen, herkes borcunu ödemeye başlasın, ticaretini yapmaya baksın yoksa kriz , hiç ama hiç kimsenin ummadığı şekilde şiddetlenecek ve tetiklenecektir.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir