Bursa; 22.11.2010

Kur Savaşları ve Türkiye

   ABD. 20. inci yüzyılın sonunda ve 21.inci yüzyılın başında sanayiini canlandırmak için ekonomik tedbirlerin dışında tipik sömürgeci ülke taktiği olan savaşı kullanmıştır.

   Vietnam, Irak ve Afganistan savaşları tipik örnektir. Bir takım iddialara göre İran, Sudan, hatta Pakistan gibi ülkelere de ABD savaşı yaymak istemektedir. Bir ülke, 21.inci yüzyılda hala savaşa bel bağlıyorsa kaybetmeye ve çökmeye mahkumdur. Amerikan İmparatorluğu da çatırdayacaktır.

   Amerikan İmparatorluğunun çatırdayacağı kehaneti şu anda ABD’nin dünyayı gerek ekonomik ve gerekse siyasi olarak yönlendirdiği gerçeğini örtemez. Şu anda dünyanın jandarması ve egemeni ABD’dir.

   ABD, 2008 krizinin ardından aşırı genişleyici bir para politikası izliyor. En son olarak piyasaya çıkan 600 milyar ABD doları bu politikanın en son kanıtıdır. Aşırı genişleyen para politikası ise KUR SAVAŞLARINA sebep olmuştur.

   - Kur savaşları ile ABD gerek BRİC+T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Türkiye’yi) ve gerekse diğer gelişmekte olan ülkeleri, paralarının değer kazanması için zorluyor.

   - Dış kaynak ihtiyacı olmayan ülkeler, sermaye hareketlerini ve sıcak parayı sınırlayarak kendilerini koruyorlar.

   - Ülkemiz ise büyüme için dış kaynak ihtiyacı olan ülkelerdendir ve sıcak paradan en çok Türkiye etkilenmiş, parası en çok değer kazanan ilk birkaç ülkeden biri olmuştur.

   - Merkez Bankası gerek TL’nın değerlenmesine ve gerekse sıcak paraya karşı tedbir alması gereken otoritedir. Merkez bankasını görevini yapmaya davet etmeliyiz.

   - Merkez Bankası dışında ne gibi tedbirler alınabilir?

   Yukarıda ABD ile dünyanın gelişen ülkeleri ve (BRİC+T) ülkeleri arasında kur savaşları başladığından bahsettik. Bu savaşların sonucunda belki de dünyada korumacılık önlemleri artacak, bir çok ülke serbest ticareti öngören anlaşmaları iptal edecek, işte o zaman Türkiye de istediği engellemeleri yapacaktır.

   Burada korkulan, kur savaşlarının ABD ile Çin arasında sıcak bir çatışmaya sebep olma ihtimalidir.

   - Türkiye verimliliği artıracak, maliyetleri düşürecektir.

   - Kalite ve markaya yönelecektir.

   - İç tüketimini artıracak, bunun için gelir dağılımını düzeltecektir.

   - Yıllardır devam eden ve ülke topraklarının yarısını kullanılmaz hale getiren, gıda ve hayvancılığı çökerten kirli savaşı ister kanla ister anlaşma ile en kısa zamanda bitirecektir. Ülke bu güce sahiptir. Yeter ki herkes görevini yapsın.

   - Alternatif bütün pazarlara ulaşılmak mecburiyeti vardır.

   - Türkiye ister reel, ister benim iddia ettiğim gibi reel olmayan cari açık sorununu halletmek zorundadır.

   - Türkiye vergi cennetleri ile ilişkilere vergi koymalıdır.

   - Bugün için ithalatı engelleyici tedbirler almalı ve tarife dışı engelleri devreye sokmalıdır.

   - Kur savaşları devam ederse korumacılık önlemlerine başvurmalıdır.

   Aksi takdirde rekabet gücünü kaybeder ve üçüncü dünya ülkesi haline gelip bütün gayretlerimizin boşa gittiğini görürüz.

Yeminli Mali Müşavir

 Cevdet Akçakoca