Bursa, 24.Mart.2011
MALİYE BAKANLIĞI İLE DİĞER DEVLET DAİRELERİNİN
TEBLİĞ VE TASLAK UYGULAMALARI
Son zamanlarda, Maliye Bakanlığı’nın uygulamalarının bir çoğunu tasvib eder, beğenir hale geldik. Diğer devlet dairelerinin uygulamaları ile karşılaştırıldığında Maliye Bakanlığı’nın bir adım önde olduğunu görmekteyiz. Biz de yazar olarak bunları belirtmek ve faydalı uygulamaların bütün devlet dairelerince vatandaşın lehine tatbikini istemekte haklıyız zannediyorum.
Nitekim, e – devlet uygulaması çerçevesinde en son 6111 sayılı bazı alacakların yapılandırılması ( yani torba yasa-vergi affı yasası) ile ilgili tebliğler, önce taslak halinde yayınlandı. Bu konuda, yararlanıcı, uygulamacı ve işadamlarının incelemesine sunuldu ve taslaklar ile ilgili fikirleri soruldu, ilave edilecek ve çıkarılacak maddeler konusunda görüşler alındı ve ondan sonra taslaklar , tebliğ haline getirildi ve yayınlandı.
Geçenlerde , bir elektrik mühendisi arkadaşımla konuşuyordum. Maliye Bakanlığı’nın çeşitli yasa, tebliğ ve benzerlerini önce taslak halinde incelemeye sunduğunu ve yapılan düzeltmelerden sonra taslakların kanun, tebliğ, tüzük vs. haline getirildiğini anlattım. Değerli dostum, uygulamayı çok beğendi ve aşağıdaki fikirlerini beyan etti.
Değerli elektrik mühendisi dostumun bana söylediklerini, biraz düzenleyerek aynen aşağıya alıyor ve TÜM DEVLET DAİRELERİNİN bu tip çalışmalarını önce kamuoyu ile paylaşıp düzenlemeleri halkla, uygulayıcılarla birlikte tamamlamalarını tavsiye ediyorum.
Maliye Bakanlığı’nın son çıkardığı kamu alacaklarının yeniden yapılandırma yasası öncesi yaptığı çalışmalar ülkemizde örnektir. Yasanın ve tebliğlerin hazırlama dönemi öncesi tüm maddelerinin şeffaf şekilde , tüm kamıya açık olması ve kamunun görüşlerinin elektronik ortamda alınması takdire şayandır.
Bu uygulamanın diğer sektörlere de örnek teşkil etmesi, sektörler arası barışa katkı sağlayacaktır.
Son yıllarda, özellikle elektrik sektöründe yaşananlar Maliye Bakanlığı’nın bu davranışından feyiz alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Enerji sektöründe özellikle, özel sektörün bilgisi dışında, piyasa katılımcılarının dahi haberi olmadan ve de son anda, ticari faaliyetlerinde meydana gelebilecek zararların düşünülmeden mevzuat yayınlanması bunlara örnektir. İşte, son örnek, EPDK (Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’nun) kayıp kaçak oranı bedelini perakende satış tarifesinden çıkarmış, bunun sonuçlarını düşünmemiş ve sonuçta özel sektör, ürettiği elektriğin satış fiyatı dolaylı olarak düşmüş olduğundan, indirimleri azaltmıştır. Özel sektörün sanayiciye ve kullanıcıya olan indirimleri azaltılmış ve son kullanıcının maliyet fiyatı arttırılmak zorunda kalınmıştır. Bu da sanayici ve tüketicinin fiyatlarını artırmıştır. Oysa, devlet elektriğe zam yapmamıştır. Ama dolaylı olarak, kullanıcılar zamla karşı karşıya kalmış bulunmaktadır. Bu uygulama daha önce kamuoyu ile paylaşılsa idi, ortaya çıkacak mahzurlar önceden öğrenilecek ve belki de bu uygulamadan vazgeçilecekti.
İşte değerli arkadaşımın söylediklerinin yazıya dökülmüş şekli.
Biz, Maliye Bakanlığı ile ilgili uygulayıcılar, yani Yeminli Mali Müşavirler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve bizzat sanayici ve tüccarlar bir çok konuda şikayetçiyiz ama bizim bakanlığın uygulamaları dışarıdan böyle görünüyor.
Hadi, Maliye Bakanlığının bu tatbikatını diğer devlet dairelerinin de örnek almasını ve yeni uygulamalara, kamuoyu ile paylaşarak uygulamalara başlamasını isteyelim ve Maliye Bakanlığının bu örnek tavrı ile gurur duyalım daaaa.
Yine de Maliye Bakanlığının bir yanlış uygulamasını düzeltmesini de isteyelim.
Efendim, geçen seneler Maliye Bakanlığınca tatbik edilen bir kod uygulaması cehennemi vardı. Güya bu kod uygulaması kalktı ve risk analizi vs. gibi isimlerle alınan yeni bir uygulama geliştirildi.
Şu anda Maliye Bakanlığı, ba-bs formları ve geliştirilen programlar sayesinde anında (15-20 ) saniye içinde , bir mükellefin 4 altına kadar inebiliyor. Böylece, sizin mal aldığınız firmaların arasında, sahte belge kullanan veya düzenleyen varsa, hemen ortaya çıkıyor. Güzel bir sonuç ama.
İşte bu sonuç ortaya çıkınca, tam tabirle YANDI GÜLÜM KETEN HELVA. Oluyor. Bir kere, siz malı almadan önce bu durumun farkında değilsiniz.
Güzel, güzel malınızı üretmişsiniz, ülkenin 500 milyar dolarlık ihracat hedefini göz önünde tutarak ihracatınızı yapmışsınız ve yasal hakkınız olan Katma Değer vergisi iadesi hakkınızı kullanıyor, devletten KDV iadesini istiyorsunuz. İşte orada , yüklenilen KDV listesini verdiğiniz anda, mal aldığınız firmanın 4 altına kadar inceleme yapılıyor ve eğer sahte belge kullanan veya düzenleyen varsa, uğraşmaya başlıyorsunuz.
Önce, ödemelerinizi bankadan veya çekle yaptığınızı ispat edeceksiniz. Bu ispat konusunun çeşitli usulleri var, bunları yazmayalım. İspat edemezseniz veya bir aksaklık olursa o kdv iadenizi alamıyorsunuz. Ben , böyle bir devlet idaresinin 500 milyar dolar ihracat hedefini önleyebilmek için yapıldığını zannediyorum.
Sevgili Maliye Bakanlığı ilgilileri,
Ne olur, şu risk analizini firmalara açın, hadi bırakın firmaları, hiç olmazsa Yeminli Mali Müşavirlerin kontrolüne açın, muhasebecilerin kontrolune açın ki mükellef, sahteciden mal almasın, sonra da hem kendisi , hem devlet, hem de muhasebecisi veya Yeminli Mali Müşaviri uğraşmasın.
Bu teklifime hayır diyen çıkar mı?
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir