Bursa, 31.Mayıs.2011
A.Ş. Yönetim Kurulu devredilemez yetkileri (Yeni TTK)
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 365-371 inci maddeleri Anonim Şirketlerde yönetim ve temsil konusunu düzenlemiştir.
Kanunun 365 inci maddesine göre Anonim şirket yönetim kurulu tarafından (kanundaki istisnai hükümler dışında) yönetilir ve temsil olunur. İstisnalar 367 inci maddedeki yönetimin devri, 370 inci maddedeki temsil yetkisinin devri ve 375 inci maddedeki devredilemez yetkilerdir.
Bu yazımızda yönetim ve temsil konularını kısaca geçerek, eski ticaret kanununda bulunmayan ve önemli bulduğumuz devredilemez yetkileri incelemek istiyoruz.
Yönetim kurulu seçildikten sonra 366 ıncı maddede düzenlendiği şekilde üyeleri arasından bir başkan ve en az bir başkan vekili seçer, gerekli görürse işlerin gidişini izlemek, rapor hazırlamak, iç denetim gibi amaçlarla komiteler ve komisyonlar da kurabilir. Bu komite ve komisyonlarda yönetim kurulu üyeleri bulunabileceği gibi dışarıdan da üyeler bulunabilir.
Yönetim kurulu 367 inci maddede belirtildiği şekilde esas sözleşme hükümleri, gereğince yapılacak iç yönergeye göre yönetimi kısmen veya tamamen gerek herhangi bir yönetim kurulu üyesine ve gerekse üçüncü kişilere devretmeye yetkili kılınabilir, yönetim devredilmediği takdirde tüm üyeler yönetim yetkisine sahiptir.
Yönetim kurulu ticari mümessil ve vekiller atayabilir. Yönetim kurulu ve yönetimle yetkili kişiler işlerini özen ve bağlılıkla yapmak zorundadırlar.
Yönetim kurulu eğer tek kişiden fazla ise temsil yetkisi çift imza ile yönetim kuruluna aittir ve yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak seçtiği üçüncü kişilere devredilebilir. Fakat en az bir yönetim kurulu üyesi temsil yetkisine sahip olmalıdır. ( TTK 368-369-370)
Bir başka yazı konusu yapacağımız, yönetim kurulu temsil yetkilerinin kapsam ve sınırları TTK 371 inci maddede, imza şekli 372 inci maddede, bu yetkilerin tescil ve ilanı 373 üncü maddede ve görev ve yetkiler 374 üncü maddede düzenlenmiştir.
Genel olarak yönetim kurulu ve yönetim, genel kendilerine bırakılan alanda kanun ve esas sözleşme uyarınca şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan ve genel kurulun yetkisi dışında bırakılmış bulunan konular dışında her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.
Ancak, yönetim kurulunun devredilemez bazı yetki ve görevleri 375 inci madde ile ilk defa getirilmiştir. Daha önceki Ticaret kanunumuzda böyle bir hüküm yoktu. Önce maddeyi aynen alalım.
2. Devredilemez görev ve yetkiler
MADDE 375- (1) Yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri şunlardır:
a) Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi.
b) Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.
c) Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması.
d) Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları.
e) Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi.
f) Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.
g) Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması.
Bu madde ile Ticaret Kanununda, organlar arasında işlev ayrımı yapılmış, organlar arasında güç yönünden denklik kabul edilmiştir.
Önceki kanun ve tatbikata göre genel kurul her türlü yetkiye sahipti. Oysa yeni kanunla genel kurulun karar alabilme yetkisi kısıtlanmıştır.
Yeni kanunda genel kurul ile yönetim kurulu arasındaki yetki ayırımı kesin olarak belirlenmiş ve ana sözleşmede genel kurulun yetkili olduğu açıkça belirtilmeyen durumlarda yönetim kurulunun yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Yönetim kurulunun yukarıya aynen aldığımız 375 inci maddesinde belirtilen yetkileri ana sözleşme ile veya herhangi bir kararla genel kurula veya kurulacak kurullara ve komitelere KESİNLİKLE DEVREDİLEMEZ. Yönetim kurulu bu yetkilerinden feragat edemez. Bu devredilemez yetkileri tek tek inceleyelim.
a) Üst düzeyde yönetim ve bunlarla ilgili talimatların verilmesinden
kasdedilen, genel işletme politikası başta olmak üzere, yatırım, finansman ve temettü gibi politikaların hedeflerinin karara bağlanması, bunlara ulaşılması için seçilen araçların gösterilmesi, hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının veya ulaşılıp ulaşılamayacağının belirlenmesi, bütçe uygulamasının kontrolü ve stratejilerin tespitidir.
Politika ve hedeflere ulaşılması ile ilgili karar ve stratejilerin uygulama
talimatları da yönetim kurulu tarafından verilebilir, talimatlar, sözlü, yazılı, veya iç yönetmelik, sirküler veya genelge şeklinde de olabilecektir.
Bağlı şirketlerde durum ne olacaktır?
Bağlı şirketlerin karar, politika ve hedef tesbitinde, bağlı şirketin üst yönetimi,
hakim şirketin ve tepe şirketin üst yönetimi ile uyumlu olmalıdır. Bu ilke şirketler topluluğunun kanun tarafından tanınan gerçeğidir. Yani hakim şirketin tepe veya üst yönetimi bağlı şirketleri de kapsar ve bağlar ama yine de bağlı şirketlerde de üst yönetim devredilemez.
b.Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi demek, örgüt şeması, görev tanımları, bölümleri ve aralarındaki ilişkileri gösteren şemadır. Yapılacak bu şema ile yönetimin bir bütün halinde işleyişi hemen görülecek, görevlilerin rolleri değerlendirilecek ve izlenebilecektir.
c. Maddenin c bendinde, muhasebe ve finans konusu ele alınmakta, kanuna ve genel kabul gören muhasebe ilkelerine göre muhasebe bölümünün, gerekiyorsa konsolide hesap sisteminin, defter ve kayıtların tutulma kurallarının tespiti, hesap planlarının yapılması, muhasebe bölümünün örgütlenmesi, finansal denetim düzeninin kurulması, iç denetim sisteminin gösterilmesidir. Şirket hangi büyüklükte olursa olsun iç denetim yapılmalıdır. Maddenin gerekçesine göre bir anonim şirketin denetimi sadece bağımsız dış denetime bırakılamaz.
Maddenin şekli ve gerekçesinden anlıyoruz ki, bundan sonra Anonim şirketler hakikaten büyük sermayeli ve geniş teşkilatlı, kuvvetli bir yapıya sahip şirketler olmalıdır. Tabii, bu maddede yazılı olan muhasebe görevini yönetim kurulu yapmayacak, örgütü kuracak, düzeni kuracak, fakat muhasebenin tutulması görevini devredebilecektir.
Yönetim kurulunun bu bentteki görevleri yerine getirirken detaylı yönetim kurulu kararları alacağı ve yönetim kurulu kararlarında konuyu çok detaylı olarak açıklayacağı açık olarak görülmektedir.
d. bendindeki müdürler ve aynı işleve sahip kişilerin atanmaları ve imza yetkili kişilerin seçimi de yönetim kurulunun devredilemez yetkilerindendir. İmza yetkililerini belirlemek, murahhaslar dahil hiç kimseye devredilemez. İmza yetkilisi müdür ve aynı işleve sahip kişiler kendilerine yönetme görev ve yetkileri tanınmış olan kişileri ifade eder.
e. bendinde yönetim kurulunun görevleri arasında, yönetimle görevli kişilerin kanunlara, sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi görevi de yönetim kuruluna verilmiştir. Üst gözetimden kastedilen hem teorik olarak hem de işletme iktisadı yönünden gerekli olan işlerin akışının gözetimidir. Buradan yönetim kurulunun kontrol ve denetim yapacağı düşünülmemelidir.
Maddenin f bendindeki devredilemez yetkilerden biri de yönetim kurulunun kararlar, tescile tabi paylarla ilgili defterleri tutmasını, yıllık rapora ve genel kurul toplantıların yapılmasına ve alınan kararların uygulanması konusundaki görev ve yetkilerini belirtmektedir.
g. bendinde yönetim kurulunun kesin ve devredilemez en önemli bir görevi de borca batıklık durumunun meydana gelmesi halinde mahkemeye müracaat görevidir.
Kanunun 376 ıncı maddesinde sermayenin kaybı, borca batık olma durumu ve 377 inci maddede ise iflas ertelemesinin nasıl yapılacağı anlatılmaktadır.
TTK.nın 376 ve 377 inci maddesinde belirtilen bilançoda sermaye ve kanuni yedekler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul toplantıya çağırılır, yok sermayenin 2/3 ü karşılıksız kalmışsa genel kurul kalan sermaye ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermezse şirket kendiliğinden sona erer.
Şirketin borca batık durumda olduğuna dair şüpheler olduğu takdirde, yönetim kurulu ara bilanço çıkarttırıp denetçiye müracaat eder, denetçinin verdiği raporda aktifler, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılayamıyorsa, yönetim kurulu mahkemeye müracaat ederek şirketin iflasını isteyecektir.
Görüldüğü gibi, yeni Türk Ticaret Kanunu, devredilemez yetkileri çok ayrıntılı olarak açıklamıştır. Yönetim kurulları görevlerini çok ciddi olarak yapmalı, yönetim kurulunun kararları detaylı olmalıdır. Kanunda belirtilen yönetim kuruluna baktığımız zaman ise anonim şirketlerin güçlü şirketler olması gerektiğini görüyoruz.
Bugün, binlerce anonim ve limited şirket olduğunu biliyoruz, yeni TTK yürürlüğe girdiği andan itibaren kanuna uygun teşkilat yapısına kavuşamayan, kanunun getirdiği denetim ve yönetim masraflarına katlanamayacak durumda olan binlerce anonim ve limited şirketin kapanacağını, kapatılacağını veya resen kapanacağını düşünmekteyiz.
Bu sebeple, halen mevcut bulunan anonim ve limited şirketlerin bugünden yeni Türk Ticaret Kanunu hükümlerini dikkatle incelemeleri, inceletmeleri ve ana sözleşmelerini, yönetim yapılarını, denetim yapılarını kanuna uydurmaları, gerekli teşkilatlanma, yönetim ve denetim masraflarına katlanamıyacağı ortaya çıkan şirketlerin ise kapatılmalarını tavsiye etmekteyiz.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir