Bursa, 06.Haziran.2013
YABANCI ÜLKELERDEKİ YATIRIMLAR
Bir zamanlar, ülkemizdeki ve şehrimizdeki firmaların gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışına yatırım yapmaları veya tesislerini yurt dışına taşımaları konusunda yazılar yazmıştım. Kendimce bu konudaki doğruları ve yanlışları belirtmeye çalışmıştım.
Bu yazılar ve sitemdeki ulaşılabilecek adresleri aşağıdadır.
Geçen akşam, gençlerden birinden mesaj aldım. Uzun zamandır mesajlarını alamadığım
genç bir kardeşim. Genç kardeşim endüstri mühendisi, Rusça dahil birkaç lisan biliyor ve şu anda Rusya’da fabrika kuruyor. Yazdıkları şöyle.
- Fabrika kurmaya geldim.
- Otomotiv, 7-8 makine var.
- Bursa’dan 3 firmayı sayabilirim. Yatırımlar Aluminyum, otomotiv konularında.
- Devlet çok güzel teşvik veriyor
- Ama sonunda el koymazlarsa
- Rusya kapitalizmde bizden çok ileride
- İş öğrenene kadar ortaklığı ve kuruluşu gayet iyi yürütüyorlar, sonra bir şekilde yok ediyorlar, biliyorum, hayat işte, elektrik ve gaz çok ucuz.
Genç arkadaşımın yazdıkları yukarıda belirttiğim yazılarımı hatırlattı. Demek ki hala dünya aynı şekilde dönüyor. Türk sanayicileri , yurt dışına yatırım yaparken çok dikkatli olmalılar.
A. Türk firmalarla yabancı firmaların ortak olması
Türk firmalarının yabancılarla ortaklıklarında daima çok dikkatli olmalarını önerdim. Yabancılarla ortaklıklarda muhakkak en az bir avukat ve bir SMMM veya YMM’nin birlikte yapacakları ana sözleşme olmalı, sözleşmede özellikle :
a. Daha önceki yazımda belirtildiği gibi, alış ve satışlar, sermaye artışları ve kriz durumlarında neler yapılacağı konusunda açık hükümler bulunmalıdır.
b. Böyle düzenlemeler yapılmazsa, ortaklık yürümez veya ortaklık ortaklardan birinin eline geçer.
Arkadaşlar, globalleşme, dünyaya açılma tamam da gümrük birliğine girer gibi bütün kozları karşı tarafa vererek açılmak değil. Bilmem anlatabiliyor muyum.
B. Yabancı ülkelerde özellikle Rusyada yatırım.
Son yıllarda, bir takım sanayici ve tüccarlarımız, globalleşme, dışa açılma ve yeni müşteriler bulma hevesleriyle Bulgaristan, Romanya, Ukrayna gibi ülkelerde milyarlarca dolar harcayarak tesisler kurdular. Kendi vatandaşımız yerine bu ülke vatandaşlarına ekmek verdiler. Bu ülkelerin kalkınmalarına yardım ettiler. Yapılan yatırımların milyarlarca $ olduğu, buralardaki Türk firmalarında çalışan işçi sayısının yüz binlerce olduğu ifade ediliyordu.
Neticede, bu ülkelerde ihracat, fert başına milli gelir, biz Türklerin de katkısıyla arttı. Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Polonya vs. gibi ülkeler Avrupa Birliği’ ne girdiler.
Bizim firmaların o ülkelerdeki yatırımlarının rekabet gücünü kaybettiğini, hatta tesislerini olduğu gibi bırakarak geri geldiklerini duyduk.
Kalanlar , bu ülkelerde köprübaşı tuttular, bir şekilde üretimlerine ve dünya ile rekabetlerine devam ediyorlar.
Bunlara ilaveten Mısır, Tunus, Dubai, Ürdün, İran, Pakistan, Fas , Cezayir gibi ülkelerde de yatırımlar başladı.
Ancak , bana göre son zamanlarda yatırım yapılan en önemli ülke Rusya oldu. Rus devlet görevlileri ve Rus iş adamları Türk firmalarını Rusya’da yatırıma çağırmaya, bırakın genel teşvikleri özel teşvikler vermeye başladı. Türk firmaları tarafından Rusya’nın bütün özerk bölgelerinde her konuda yatırımlar yapılmaya başlandı.
Rusya’ya yapılan yatırımlar bana göre çok iyi sonuçlar getirecektir. Çünkü Rusya, Dünya politikasında en önemli ülkelerden biridir. Petrol ve doğalgaz zenginliği ile yatırım yapılacak ve ucuz üretim yapılacak ülkedir. Burada yapılan yatırımlar eğer verimlilik de sağlanırsa, bütün dünyada rekabet edecek ürünler üretecektir.
Rusya , aynı zamanda 150 milyonluk aç bir pazardır. Çevresiyle ve eski Sovyet ülkeleri ile birlikte 300-500 milyonluk bir pazar olmaktadır. Tabii, yapılacak bu ucuz üretimin kendi ülkemizdeki sanayiyi de vuracağı unutulmamalıdır.
Rusya’nın bir şekilde tekrar içe kapanması, milliyetçilik akımları veya vergi sisteminde değişiklikler yapması halinde yapılan yatırımlar boşa gidebilir. Bu sebeple yukarıda yabancılarla yapılan ortaklıklar ve yatırımlar konusunda belirttiğim gibi avukatlar, mali müşavirler, denetim elemanları ve danışmanlar ordusu ile birlikte yatırımlar planlanmalı, şirketler bu şekilde kurulmalı ve kanuni güvenceler göz önüne alınmalıdır.
Yapılan yatırımlarla Türkiye globalleşmeye uyuyor, Türk sermayesi dünya sermayesi haline geliyor, ancak hem ülkemizi kalkındırmalı hem de dünyada global rekabette öne çıkmalıyız.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir