Bursa, 07.11.2003
KURŞUNLAR-KATIRLAR-İHRACAT
Geçenlerde gazetelerden birinde bir haber okudum. Doğuda katır sırtında petrol kaçakçılığı arttığı için katır ve atlara ilgililerce el konmaya başlamış.
Bir anda zaman tüneline girmiş gibi oldum. 1970’li yıllara, askerlik yıllarıma gittim. Doğuda, sınırda askerlik yaptım. Ağır silah bölük komutanı idim. Bir akşam üstü tabur komutanı beni çağırdı. 20 kişi al, ihbar aldık, bir sürü geçecekmiş, git sınır bölüğüyle birlikte bunları yakala emrini verdi. Birinci cihan harbinden kalma makineliler, su soğutmalı ağır makineliyi de yüklenerek atlandık. Bütün gece sınırda dolaştık. Sınır bölük komutanı da bir uzman çavuşla bize katıldı. Sabaha karşı, bir vadi ile ayrılmış karşı tepede sürüyü gördük. Sürüyü güdenler bağırarak, bize nazik el işaretleri yapıyordu. Sınırı geçmişler. Yabancı ülke toprağından bizimle alay ediyorlar.
Sınır bölük komutanı 23, ben 25, uzman çavuş 27 yaşında. Vadiyi nasıl geçtik, ne zaman tepeleri aştık. Hatırlamıyorum. Sürüyü bir köyün içinden aldık. Geri dönüşte vadinin en alçak noktasında, üzerimize kurşunlar yağmaya başladı. Tepeden bizim makineliler de ötmeye başladı.
Zaman tünelinden bugüne geldim. Kaçakçılık aynen devam ediyor. Yurt içinde kayıt dışı ekonomi, komşu ülkelerde ise bizim 1970’lerin mevzuatı var. Komşu ülkeler artık katır sırtında sanayi ve tekstil malını ülkelerine kaçırıyorlar. Bu giden mallar bir ölçüde bizim ekonomimize, sanayiimize faydalı oluyor. Ancak, devletin cebine vergi girmiyor.
Komşu ülkeler hangi malı, nasıl alıyorlar?
- Komşu ülke tüccarı gelir. Cebinde dolarları vardır. Tekstil ürünü veya sanayi malını alır. Bedelini öder. Fatura istemez. Böylece devlete hiçbir vergi ödenmez. Tüccar aldığı malı katır sırtında ülkesine geçirir.
- Alıcı gelir. Parayı verir. Fakat ayrıca vadeli akreditif açtırır. Daha sonra resmi olarak gelen parayı geri alır.
- İthalatçı gelir. Parayı verir. Düşük bedelle akreditif açtırarak işlem yaptırır.- İthalatçı tüccar gelir. Malı yolcu beraberinde ihracat çerçevesinde yanında götürür.
Yapılan bu ihracat şekillerini ve bize göre kayıt içine almak için gereken tedbirleri düşünelim.
1- Katır Sırtında, Tamamen Kayıt dışı Satış veya İhracat
Bu yapılan satış tamamen kayıt dışıdır. Sanayi çalışıyor. Fakat devletin kasasına vergi girmiyor. Kayıt dışı, katır sırtı ihracatın bir sebebi de komşu ülkelerde bu malın ithalinin yasak olması veya gümrük vergisi yüksekliğidir.
Bu ihracat şeklini, bizim namuslu, vergisini ödemek isteyen sanayicimiz de tercih etmiyor. Fakat ne yazık ki evde evlad-ü ayal, fabrikada işçiler ve çalışması gereken makineler var. Bu satış faturasının, hem de KDV’ siz ihracat faturasının tanzimi için Maliye yetkililerinin izin vermesi düşünülebilir.
2- Bedeli Peşin Ödenen, Daha Sonra da Akreditifle Gelen İhracat
Bu ihracat şekli komşu ülkeler kambiyo mevzuatından kaynaklanmaktadır. Bir şekilde kayıt içindedir.
3- Düşük Bedelli Akreditif
Alıcı ülkenin mevzuatından kaynaklanan bir satış şeklidir. Türkiye’ deki Maliye yetkililerine, bunun bildirilmesi ve aradaki farkın kayıt içine alınabilmesi için KDV’ siz ek fatura kesilebilmesine izin verilirse, bu problem çözülür.
4- Alıcı, Malı Yolcu Beraberinde Götürür
Yukarıda saydığımız şekillerde alıcının dövizini peşin getirip teslim ettiğini görüyoruz.
Ülkemizdeki kambiyo mevzuatında son değişiklikle, alıcının dövizini gümrükte deklere etmek mecburiyeti vardır. Alıcı, kendi ülke mevzuatından korkmaktadır. Bir şekilde gümrükteki deklere ettiği dövizden kendi ülkesi haberdar olursa başı belaya girecek, idam bile edilecektir. Buna bir çözüm bulmak gerekir.
Nasıl bir çözüm?
Alıcı gelir. Dövizini herhangi bir bankaya, alınacak mal bedelinin ödenmesi için blokeli olarak açılacak bir hesaba yatırabilir. İhracat akreditifi açılır. Bedeli gümrük çıkış beyannamesi karşılığı blokeli hesaptan alınır.
Böylece hem kayıt dışı önlenmiş olur, hem de dövizler resmiyete girer. Tabii bu çözüm, katır sırtı ihracat için geçerli değil. Katır sırtı ihracat için bir çözüm bulunmazsa, kurşun sesleri devam edecektir. Ayrıca katırlara değil tekstile el konmuş olacak, tekstil ve diğer sanayi yavaş yavaş ölecektir.
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR
CEVDET AKÇAKOCA