Bugün, genel bir görgü kuralından bahsetmeye çalışacağım.
Geçen hafta Cumartesi günü, her zamanki yani mutad şehir içi yürüyüşümü yapıyordum. İki meslektaşımın iş yeri aynı iş hanında ve dördüncü katta idi. İşhanının kapıcısına orada olup olmadıklarını sordum. İş yerlerinde olduklarını söyledi, ben de bir ziyaret edeyim dedim.
İş yeri ziyaretleri gerek insani açıdan ve gerekse işlerimiz açısından epey önemlidir. Nitekim mesleğe ilk başladığımdan itibaren daima meslektaşlarımı ziyaret ederdim. Hele ilk Yeminli Mali Müşavir olduğumda benim de üstad saydığım bir çok insan vardı. Ben piyasada serbest muhasebecilik yapmamıştım. Ama bu ziyaretler sayesinde herkes tarafından tanınıyordum.
Üstadlarım, ustalarım şunu söylüyordu. Nereye gitsek Cevdet’i görüyoruz. Her yere yetişiyor. Tabii ki başarılı olacak çünkü gezen tilki yatan aslandan daha başarılıdır atasözünü söylüyorlardı. Yeminli Mali müşavirlik esnasında da meslektaşlarım hatırlarlar, her sınav kazanıp Yeminli Mali Müşavir olanın bürosuna muhakkak uğrardım ve bir ihtiyacı olduğu takdirde bütün arşivimin emrinde olduğunu söylerdim. Bu tavrımın insanlık olarak karşılığını çok gördüm.
Neyse, gelelim geçen Cumartesiye. Asansörle dördüncü kata çıktım. Meslektaşların bürosuna geldim. Baktım içeride 4-5 kişi var. Bir kişi de konuşuyor, diğerleri ayakta onu dinliyorlar. Bekledim, bekledim, bekledim, kimse bana bakmıyor. Gayri ihtiyari, meslek açısından sinirlendim. Bir misafir böyle karşılanmaz. Hiç olmazsa, kimsin, nesin hemşerim denir. Ama kimse yüzüme bakmıyor. Haa, bu arada şunu da söyleyeyim, üzerimde hafta sonu kıyafetim var. Yani YE KÜRKÜM YE HALİNDE DEĞİLİM.
Arkadaşlar, bir dakika, şu bey, bu bey nerede diye sordum. Şu bey, dışarıda, bu bey de bir müşteri ile görüşüyor dediler. Peki, ben YMM. Cevdet Akçakoca’yım. Geldiğimi ve geri döndüğümü söylersiniz deyince, kıyamet koptu. Gençler, (kusura bakmayın, biz sizi konuştuğumuz kişi ile birlikte gelen biri zannettik) . Buyrun bekleyin ne olur falan dediler.
Hayır beyler, ben gidiyorum. Gelen müşteri kim olursa olsun böyle karşılanmaz. Ben arkada bekliyorum o zaman hiç olmazsa, beraber misiniz diye sormalıydınız. Ben gidiyorum kimse ile görüşmeyeceğim. Selamlarımı bırakırsınız dedim. Ayrıldım, bu tavrı özellikle gençlere ders olsun diye yaptığımı belirteyim. Çocuklar, epey üzüldüler, farkındayım. Ben yolda yürürken, 5 – 6 dakika sonra meslektaşım aradı. Kendimce durumu anlattım. Özellikle böyle davrandığımı, mesleki açıdan müşteri veya gelen biri ile ilgilenilmesi konusunda bir ders vermek istediğimi, ileride ayrıca randevu alarak geleceğimi söyledim. Arkadaşım da durumu anladı ve ileride beni bekleyeceğini söyledi.
Burada durumu bir inceleyelim derim.
- Randevusuz ziyaret.
Bu konuda hata benim. Ancak, gelen bir misafirin karşılanması konusunda, hata çalışan elemanların. Ancak, mümkün olduğu kadar, randevusuz ziyaretten kaçınılmalı. Bu konuda başıma gelen birkaç olayı aktarmak isterim.
- Yine yıllarca çalıştığım bir firmada genel müdür değişmiş. Geçerken firmaya uğradım. Genel Müdür sekreteri, benim yıllar önce işe aldığım sekreter. Randevum da yok ama, geçerken bu kadar işlerimin arasında yeni genel müdüre bir uğradığımı, müsaitse görüşmek ve başarılar dilemek istediğimi söyledim. Sekreter kızımız, çok memnun bir şekilde, kendisine bir haber vereyim, lütfen oturun dedi. Bu arada, içeride bekleyen kimse olmadığını, kendi fikrince görüşmemizde bir mahzur olmadığını söyledi ve telefonla benim geldiğimi haber verdi. Beklemem söylendi, 5 dakika, 10 dakika, 15 dakika ve ben hala bekliyorum. Bu arada, kızcağız da üzüldü. Cevdet bey, şimdi farkına vardım ki bu yeni genel müdür, randevusuz gelenleri böyle bekletiyor dedi. Peki kızım ben gidiyorum. İnşallah ileride randevu alır gelirim veya hiç gelmem dedim.
Bu genel müdür benden 21 yaş küçük ve benim daha önce çalıştığım devlet dairesinde de çalışmış bir arkadaş. Bizler de oradan yetişenler olarak ayda bir buluşuyoruz. Tabii ben bir daha bu firmaya uğramadım. Bütün ilişkilerimi kestim. Bir gün karşılaştık. Ziyarete beklerim dedi. Ben de çok kötü bir cevap verdim. Beni işi olmadığı halde kapısında bekleten birini bir daha ziyaret etmem dedim. Hakikaten ziyaret etmedim ve halen de görüşmüyoruz, çalıştığım ve çok sevdiğim o firmayı da hala ziyaret etmiyorum. Ancak, bu genel müdürün işinde çok başarılı olduğunu da özellikle belirtmek isterim.
Bu randevu ve ziyaret konusuna ileriki yazılarda devam edeceğim. Ama siz siz olun, arkadaşınız bile olsa, herhangi bir işyerine haber vermeden, randevusuz gitmeyin.